1 Şubat 2012 Çarşamba

Galatasaray ve Değişkenler

Şu ana kadar Galatasaray'ı değerlendirdiğimizde aslında seneye pek de güzel başlanamamıştı ilk üç haftada 4 puan toplandı sadece. Ondan sonra takım biraz daha birbirine alışan yeni oyuncularla 8. haftaya kadar sadece Antalyaspora puan kaybetti. 8. hafta Antep maçından sonra da puan kayıpları olsa da Beşiktaş maçı dışında takım neredeyse hep çok iyi oynadı.


 Takım mükemmel gözüküyordu ama Fatih Terim'de devre arasında transfer istiyordu çünkü gerçekten takımda yaratıcı oyuncu eksiği vardı.Ünal Aysal'da yaptığı açıklamalarda hoca bizden istesin bizde alalım yaklaşımını gösterince takıma iyi bir oyuncu alınacağı beklentisi oldukça arttı. Takımın bu kadar iyi oynaması , büyük transfere ihtiyacı olmadığı izlenimini de yaratıyordu ama geniş pencereden baktığımızda takımın iyi gidişatında en etkili isimlerden olan Emre ve Semih sene başında belkide ilk 18 için bile düşünülmüyordu şimdi ilk 11 i bu iki oyuncu olmadan kurmaya çalışın karşınıza nasıl bir takım çıkacak bir düşünün. Fatih Terim resmen şapkadan iki tane tavşan çıkarmıştı bunları düşündüğümüzde transfer isteği çok makuldü. Fakat bu kadar gövde gösterisine rağmen beklenen transfer bir türlü olmadı ve Galatasaray transfer sezonunu Yiğit ve Necati'yi alarak kapadı. Baros'un sakatlık ve kartlarından ötürü Necati illa ki iş yapacaktır , Yiğit ise Kazım'ın gidişinden sonra daha büyük önem kazandı. Sadece yüzeysel baktığımızda konular böyle gözükebilir ama yönetimin kendi içinde ve hocayla arasında olanlara baktığımızda resmen bir Brezilya dizisi
çıkıyor.


 Gerets gelsin diye dua eden bir Bülent Tulun , onun sözüne çok önem veren bir Ünal Aysal var. Ünal Aysal'ın hocaya olan büyük güveni , hocanın bu durumdan etkilenmesini engellemedi. Transfer konusunda aslında en büyük hata başkanın tv programlarından kimi istesek parasını bastırır alırız tavrıydı çünkü bu olmadı ve Galatasaray listesinin sonlarında olan 2 oyuncuyu aldı. Belki de Ünal Aysal'ın bu tavrı kendi özel hayatında bu durumun mümkün olmasından dolayı üzerine yapışmıştı. Ne kadar kulüp ekonomik olarak rahatlamış gözükse de öyle istediğine parayı bastırıp alacak kadar bir parası yok. Yönetimde tartışmaların ve değişik seslerin çıkmasıda Galatasaray kültüründen gelen çok seslilikten kaynaklanıyor. Bu durum zaman zaman sıkıntılara yol açsa da görülecektir ki uzun vadede değişik görüşler kulübü hep ileriye taşıyacaktır.


 Bu kavgalardan hep Fatih Terim galip çıktı mesela sene başında sürekli futbola karışan Bülent Tulun ve Adnan Öztürk şu an kesinlikle böyle birşey yapamıyor bu nedenle takım bu kavgalardan minimum derecede zarar görüyor. Bir öngörü yapacak olursam önümüzdeki Antep maçında da bir sorun çıkabileceği düşüncesindeyim fakat sonraki Kayseri maçından sonra Necati'nin Elmander'le uyum sağlamasıyla bir galibiyet serisi alması çok muhtemel zaten ilk devrede hemen hemen böyle bir grafik olmuştu eğer aynı form grafiği yakalanırsa play-off larda güzel geçecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder